Obezite: Küresel Bir Sağlık Sorunu
Obezite: Küresel Bir Sağlık Sorunu Obezite, vücutta aşırı yağ birikmesi
Günümüzde en çok uygulanan obezite cerrahisi girişimi tüp mide ameliyatıdır ve yaygın olarak “mide küçültme ameliyatı” olarak bilinir.
Tüp mide ameliyatında mide, adeta muz gibi ince uzun bir tüpe çevriliyor. Laparoskopik olarak yani kapalı ameliyat yöntemiyle midenin yüzde 80’ini kesip çıkarılıyor. Böylece midenin gıda alımı kısıtlanıyor. Ayrıca tüp mide ameliyatının çok düşük düzeyde olsa da gıda emilimini azaltma etkisi bulunuyor.
Tüp mide ameliyatı olanların iştahı azalıyor. Ayrıca henüz kilo kaybı bile olmadan insülin direnci kırılmış oluyor.
Tüp mide ameliyatı ortalama 1, 5 saatte gerçekleştiriliyor. Midenin çıkış ve giriş bölümü korunduğu ve sindirim sistemindeki devamlılık aynen sağlandığı için tüp mide ameliyatı sonrası riskler düşük ve bazı istenmeyen yan etkiler çok az olarak bildiriliyor.
Tüp mide ameliyatı olanlar aşağıdaki şartları taşımak zorunda:
Ayrıca obeziteye bağlı “yeni” tip 2 şeker ve metabolizma bozukluğu olan ve VKİ’si 30 – 35 arasındaki hastalarda da obezite doktorunun kararı ile ameliyat yapılabiliyor.
Obezite ameliyatları estetik amaçla yani kişinin daha zayıf görünmesi için yapılmıyor.
Tüp mide yani mide küçültme ameliyatı 18-65 yaş arası kişilere yapılır. Kişinin mide ameliyatına uygun aday olması için, Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen Vücut kitle İndeksi (VKİ) değerlerinin 35 ve üzerinde olması gerekir.
18 yaş altındaki kişiler için obezitenin derecesi ile birlikte yukarıda sayılan hastalıkların varlığı önemlidir ve hekim kararının yanı sıra ebeveyn onayı da gereklidir.
65 yaş üstü kişiler için ise sağlık durumu ve ameliyatın gerekliliği (kişinin kilosuna bağlı sıkıntıları ve yaşadığı sorunlar) değerlendirilir.
Obezite cerrahisi günümüzde laparoskopik, yani karnı delerek çok küçük kesilerle yapılmaktadır. Bu kesiler milimetriktir.
Kapalı ameliyat adı verilen bu yöntem, ‘da Vinci robotu’ yani robotik cerrahi ile de yapılabilmektedir. Robotik cerrahide robotun kollarını kontrol eden doktor ve ona eşlik eden uzmanlar ameliyatı gerçekleştirir.
Laparoskopik ameliyatlarda karın kasları ve zarları kesilmediği için ameliyat sonrası çok ciddi bir ağrı olmamaktadır. Ameliyat sonrası hastaya ağrı kesiciler verilir.
Tüp mide olanlar, ameliyat oldukları günün akşamı yürümeye başlar ve genellikle 2. gün ciddi ağrıları olmaz. Hastada ilk gün gerginlik, basınç hissi olabilir, bu da ağrı kesicilerle giderilmektedir.
Ameliyat kapalı yöntemle yapıldığı için yalnızca karın bölgesinde çok ufak kesi izleri kalır. Bu çizgiler birkaç ay içinde tamamen görünmez hale gelir.
Tüp mide ameliyatı olanlar, ameliyattan 5 yıl sonra fazla kilolarının yüzde 60’ını kaybetmiş oluyorlar. Bu yöntem kilo vermede gastrik bypass’a (mide bypass) neredeyse eşdeğer düzeyde etkili. Emilim bozukluğu ise bypass’a oranla daha az olduğu için tüp mide ameliyatı sonrası sürekli vitamin ve mineral desteği gerekiyor.
Tüp mide ameliyatı eğer uzun dönemde etkisini kaybeder ve yeniden geri kilo alınırsa, bir sonraki ameliyat yöntemi için gastrik bypass tercih ediliyor.
Tüp mide ameliyatı sonrasında yeniden kilo alma oranı ise yüzde 15’ler düzeyinde. Hatta ameliyat olunmasına rağmen % 5 -10 olasılıkla tekrar morbid obez olmak bile mümkün. Bu nedenle tüp mide ameliyatı olanların yeniden kilo almasını engellemek için, uzmanlar tarafından hastanın yakını takibinin yapılması büyük önem taşıyor.
Tüp mide ameliyatı olanlar, içerisinde diyetisyen ve psikologların da olduğu obezite ekibi tarafından yakından takip ediliyor. Hastanın ömür boyu takibini amaçlayan bu yaklaşım ile, hastanın kilo almasına neden olabilecek ya da sağlığını etkileyebilecek durumlara karşı destek veriliyor.
Obezite: Küresel Bir Sağlık Sorunu Obezite, vücutta aşırı yağ birikmesi
Çocuklarda Obezite Obez Çocuk ve Ergenlerin Klinik Değerlendirmesi Obezite, Dünya
Yetişkinlerde obezite Yetişkinlerde Obezite Yetişkinlerde obezite vücuttaki yağ oranın artmasıyla